http://galeri.uludagsozluk.com/29/michael-owen_15161.gif 

Michael Owen, 1998 Dünya Kupası'nda Arjantin'e attığı golle kendisini tanıtmıştı, ancak Real Madrid macerasının ardından yaşadığı sakatlıklar kariyerini alt üst etti...
O birçok yönden futbolun unutulan adamı oldu. Michael Owen, geçtiğimiz hafta arasında 2004'te Liverpool'dan ayrıldıktan sonra engellenemeyen bir düşüş yaşayan kariyerine son vereceğini açıkladı.

Kariyer tercihleri bir futbolcunun kaderini belirler. Owen, Anfield'dan ayrılma kararı alarak 2004'te Real Madrid'e transfer olunca, hiçbir zaman eski günlerine dönemeyeceği zorlu süreçler yaşadı.

8 yıllık Liverpool macerasında çıktığı 297 resmi maçta 158 gole imza atan ve 2001'de kazanılan iki kupayla birlikte Ballon d'Or için iddialı adaylar birisi olmuştu. 2004 yılında Gerard Houllier'nin görevine son verilince, Madrid'e gitmeye karar verdi. Orada iki Şampiyonlar Ligi şampiyonluğu yaşayan eski takım arkadaşı Steve McManaman ile beraber oynama fırsatı da bulacaktı.

Ancak Owen, Madrid'de Şampiyonlar Ligi Kupası'nı kaldıramadı. Hatta 2005'te eski takımı Liverpool dramatik bir şekilde Milan'ı 3-0 geriden gelerek penaltı atışları sonucunda yenerek kupaya uzanmıştı. Golcü oyuncu bu başarının bir parçası olabilirdi. Ancak o, Bernabeu'nun yedek kulübesinde her geçen gün biraz daha paslandı.

Aslında kulüp efsanesi Paco Gento'nun basına tanıttığı Owen, maç başına yaptığı gol ortalamasıyla taraftara kendisini sevdirmeyi başarmıştı. Ancak tıpkı Fernando Morientes gibi, o da Raul-Ronaldo ikilisinin gölgesinde kalarak ilk 11'de fazla fırsat bulamamıştı.

Owen İspanya'da çok yönlü oyun stili nedeniyle de eleştirilere maruz kaldı. Yerel medya onun hızlı, golü koklayan, bitirici golcü özellikleriyle görmek istiyordu. Hatta bir keresinde Marca bir maç sonrasında oyuncuya puanlama yapmayarak şu notu düşmüştü: "Michael Owen'ın performansını değerlendirebilmek mümkün değil. Gol atsa da, atamasa da..."

Liverpool'daki son dönemlerinde hamstring adalesinden yaşadığı sakatlık serileri, golcü oyuncunun en önemli özelliği olan ve hatta 1998 Dünya Kupası'nda Arjantin'e çok özel bir gol atmasını sağlayan o meşhur hızını kaybettirdi.

Böyle bir dönemde Madrid'e transfer olunca da, doğal olarak ciddi bir düşüş yaşadı. İspanyol devinde sürekli kendisinden önceki Galactico jenerasyonuyla kıyaslandı. Ancak en az onlar kadar iyi futbolcu olmasına rağmen, asla Luis Figo, Zinedine Zidane, Ronaldo veya David Beckham'ın seviyesine ulaşamadı.

Kulübede geçirdiği dönemler, Owen'ın gözünü açmasını sağladı ve 2005'te, geçirdiği 5 yılının çok önemli kısmını sakatlıklarla heba etmek zorunda kaldığı Newcastle United'a transfer oldu. Kuzeybatıdaki kariyerine iyi bir başlangıç yapmış fakat Aralık ayında oynanan Tottenham maçında ayak tarak kemiği kırılınca 2006 Dünya Kupası'na ancak yetişebilmişti.

Owen Almanya'da düzenlenecek olan turnuvaya yetişebilmek ve kondüsyonunu geri kazanabilmek için çok çalıştı. Paraguay ve Trinidad & Tobago maçlarında sergilediği vasat performansların ardından gruptaki üçüncü sınavına, İsveç karşısına çıktı. Fakat bu maçın henüz 51. saniyesinde ön çapraz bağları koptu.

Bu sakatlık onu bu kez neredeyse bir yıla yakın bir süre zarfı boyunca sahalardan uzak tutacaktı. Newcastle'daki son iki sezonu da sakatlıklarla boğuşmakla geçti Owen'ın. Dünya Kupası'nda yaşadığı sakatlığın izlerinin silinmemesine kasık ve calf kaslarındaki yırtılmalar eklendi, bir kez de fıtık nedeniyle ameliyat masasına yattı.

Newcastle'ın küme düşmesiyle sonlanan sezonun ardından boşa çıkan Owen için menajerlik şirketi Premier Lig kulüplerine onu almaları umuduyla tam 34 sayfalık bir dosya gönderdi. Ve sonunda Owen Liverpool taraftarını üzecek sürpriz bir hamleyle Manchester United'a transfer oldu.

Old Trafford macerasında zaman zaman aralarında 2005 yılından bu yana 4-3'lük Manchester derbisinde ilk hat-trickini yapması gibi önemli çıkışlar yaşadı. Ancak Lig Kupası finalinde hamstring adalesiyle başlayan sakatlık serisi yine düşüşüne engel olamadı.

Sonunda United'da da kendisini gösteremeyen Owen, geçtiğimiz yaz bu macerasına da son verdi. Bu son transferi, onun Liverpool taraftarındaki yerini zedelemiş ve onların gözünde asla bir Steven Gerrard veya Robbie Fowler gibi bir efsane olamayacağını kesinleştirmişti. Madrid için asla bir numara olamazken, 4 yıllık Newcastle United macerasının sonunda da ayrılığına üzülecek pek fazla taraftar olmadı.

İngiltere Milli Takımı'yla çıktığı 89 maçta attığı 40 gol, onu milli takım tarihinin en golcü dördüncü futbolcusu yapsa da, Owen 1998'den sonra takımın kendisine ihtiyacı olduğu çoğu zamanda ortada görünmedi. Ve bu forma altındaki son maçına da 2008 yılında çıktı.

Michael Owen, yazın futbol hayatına son vereceğini açıkladı. Çok fazla futbolseverin kendisini aramayacağı bir gerçek. Belki birçoğumuz onun gidişini fark etmeyeceğiz bile. Tüm yaşananların ardından Owen, gelecek haftaki Everton maçında da forma giymezse, 2005 Ağustos'undan bu yana kaçırdığı 250. kulüp maçı olacak. Harika bir şekilde başlayan bu kariyerin, bu şekilde sonlanması gerçekten üzücü. Bir zamanların en gözde golcülerinden olan Owen'ın hikayesi, daha iyi bir sonu hak ediyordu. 

MICHAEL OWEN'IN KULÜP KARİYERİ
 LIVERPOOL (1996-2004)
Kırmızı forma altındaki ilk maçına 17 yaşında çıkan Owen, 297 maçta 158 gole imza atarken, 5 kez kupa şampiyonluğu yaşadı.
 REAL MADRID (2004-05)
İspanya'da geçirdiği bir sezonda çıktığı 41 maçta 16 gol atan golcü futbolcu, bu dönemi daha çok yedek kulübesinde geçirdi.
 NEWCASTLE UNITED (2005-2009)
Owen'ın 4 sezonluk Newcastle macerası iki ciddi sakatlık nedeniyle büyük sekteye uğradı. Burada 79 maçta 30 gole imza attı.
 MANCHESTER UNITED (2009-2012)
United'a transferi Liverpool taraftarını üzerken, birçok futbolseveri de şaşırttı. Üç kupa kaldırdı ancak sakatlıklarla geçen günlerinde çıktığı 17 maçta 3 gol atabildi.
 STOKE CITY (2012-13)
33 yaşındaki oyuncu yine geçirdiği sakatlık nedeniyle Tony Pulis'in ekibinde 7 maça çıkabildi ve 1 gole imza attı.